Sevgili veliler çocuklarınızın mesleki gelişimleri çok küçük yaşlarda başlar. Örneğin; okul öncesinde çocuğunuz doktorculuk, polisçilik gibi oyunlarla mesleki rolleri tanımaya başlar. İlkokul sıralarında ise meslekleri anlatan konuları dinleyerek ve mesleki rol etkinlikleri yaparak mesleklerin içeriğini öğrenmeye çalışır. Ortaokula geçtiğinde çocuğunuz özellikle 8. sınıfta hangi mesleği seçeceği konusunda fikirler zihninde şekillenir.
Öğrencilerimize yeteneklerine uygun mesleği seçmesi konusunda rehberlik çalışmaları 8. Sınıfta hız kazanır. Öğrencilerimizin meslek seçimi konusunda sağlıklı karar almalarında anne, baba ve yakın çevre önemli bir etkiye sahiptir. Bilinçsiz yönlendirmeler ile çocuğunuzun mesleki geleceği risk altına girebilir. Bu riski ortadan kaldırmak için siz velilerimize, çocuklarınıza karşı nasıl yaklaşmanız konusunda bir çalışma hazırladık. Umarım rehber niteliğindeki bu çalışma size yardımcı olur.
"Ben olamadım sen olacaksın" yaklaşımı: ebeveyn olarak bizler gerçekleştiremediğimiz özlemlerimizi çocuklarımızın gerçekleştirmesini bekleriz. Bu beklenti ile çocuklarımızı yönlendirmeye çalışırız. Oysaki çocuğumuzun isteği bizim isteğimizden çok başkadır. ( Örneğin; avukat bir ailenin çocuğu avukat olmayabilir. Çok farklı bir mesleğe yeteneği olabilir. ) Bu tavrımızla çocuğumuzu belki istemediği ve mesleki doyumu alamayacağı bir mesleğe sevk edebiliriz. Çocuğumuzun ilgilerini ve yeteneklerini iyi tanıyıp ilgi ve yeteneklerine uygun alana teşvik etmek ve bu taleplerini desteklemek doğru bir yaklaşım olacaktır. Unutmayınız ki çocuklarınızın yetenekleri ve ilgisi sizin yeteneklerinizden ve ilginizden çok daha başka olabilir.
"Komşunun çocuğu oldu ama..." yaklaşımı: Çocuğumuzu başkasıyla karşılaştırmamız doğru bir tutum değildir. Her bir insan kendine özgüdür. Her bir insanın yetenekleri, ilgisi, başarılı olduğu alanlar farklıdır. Başkaları ile karşılaştırma bu açıdan anlamsızdır. Örneğin aynı mesleğe sahip iki doktor arasında biri kalp doktoru, diğeri iç hastalıkları doktoru, sizce birbirleri ile karşılaştırılabilir mi? İkisi de doktordur, fakat uzmanlık alanları farklıdır. Bu örneğe kıyasla diyebiliriz ki komşunun çocuğu da bizim çocuğumuz gibi öğrencidir fakat ikisinin de başarmak istediği alanlar farklı.
Çocuğumuzu biriyle kıyaslama gereksinimi hissediyorsak bunun da doğru bir yolu vardır. Mesela çocuğumuzu bir önceki hali ile kıyaslayabiliriz. "Bak sen bunları yapamıyordun, artık yapabiliyorsun." gibi örnekler çocuğumuzun gelişimi için çok yararlı olabilir. Bir öğrenci kendisi ile yarıştığı zaman daha başarılı olabilir ve kendini bir adım daha ileriye götürebilir.
"Ancak senin gibi bir tembel bu liseye gider..." tutumu: Çocuğa olumsuz mesaj vermenin faydası varmış gibi gözükür. Velilerin niyet genelde çocuğun aklını başına toplaması ile ilgilidir. Fakat öğrencilerin benlik algıları yetişkinlerin dönütleri ile şekillenir. Çocuğunuza yönelttiğiniz her bir olumsuz davranış çocuğunuzun benliğinde yerini bulur. Olumlu ve destekler mesajlar vermek çocuğunuzun motivasyonunu olumlu yönde etkileyecektir.
Doğru tutum "Kararına güveniyorum" tutumu: Bu tepki biçiminiz, çocuğunuzun yaşama daha güvenle bakmasını sağlayacaktır. "Kararına güveniyorum " demek çocuğunuzun "iyi anne-babası" olmaktan çok onun "dostu-arkadaşı" olmayı denemek anlamına gelir. İç denetimi yüksek nesiller yetiştirmenin önkoşulu çocuğu özerk bırakmaktır. Çocuğunuzun kendi hayatına dair kararları kendisinin alabileceği olgunluğa ulaşması hepimizin isteğidir.
Çocuğunuzu kendi tercihine bırakmak çocuğunuza karşı ilgisiz kalmak anlamına gelmez. Birebir meslekleri tanıtma, mesleklerin içinden olan insanlarla çocuğunuzu konuşturma, mesleklerin keyifli ve sıkıntılı yanlarını ortaya dökme gibi konularla çocuğunuzun mesleki farkındalığının artmasına yardımcı olabilirsiniz. Seçenekleri artınca çocuğunuzun seçimi netleşecektir.
*Yetenek: Herhangi bir alanda öğrenme gücüne yetenek denir. Çocuğunuzun belli derslerde başarılı olması ve belirli derslerde başarılı olamaması çocuğunuzun yeteneği ile ilgilidir. Meslek seçimlerinde dikkat edilen en önemli nokta çocuğunuzun yeteneğidir. Başarı bireyin ne yaptığını, yetenek ise neler yapabileceğini gösterir.
Herhangi bir işi yapabilmede potansiyeli olan kişiler diğerlerine göre o işte daha başarılı olur. Yetenek meslek seçiminde dikkat edilmesi gerekli bir konudur.
Okul ortamları çocuğunuzun akademik yeteneklerini ortaya çıkarmayı ve bu yetenekleri beceriye dönüştürmeyi hedefleyen eğitim ortamlarıdır. Aşağıda akademik yetenekleri anlatan bilgilere bir göz atabilirsiniz.
Akademik Yetenekler: Akademik yetenekler 7 başlıkta incelenir.
1. Sözel Yetenek:
a. Sözel akıcılık: Zengin bir sözcük dağarcığına ve çağrışım gücüne sahip olma, duygu ve düşüncelerini, değişik sözcükler kullanarak etkileyici bir biçimde ifade edebilme, akıcı bir üslupla konuşabilme ve yazabilme, orijinal ve sanat değeri taşıyan kompozisyonlar yazabilme.
b. Sözel akıl yürütme: Sözcükler ve/veya ifadeler arasındaki benzerlik ve farkları görebilme, okuduğunu anlayabilme, düşünceleri açık ve anlaşılır bir biçimde aktarabilme.
2. Sayısal yetenek:
a. Hesaplama: Sayılarla dört işleme dayalı hesapları çabuk ve doğru bir şekilde yapabilme, bir işlemdeki hatayı çabucak bulabilme.
b. Sayısal akıl yürütme: Matematik ilke ve kavramları kullanarak problemleri çözebilme, sayılar arasındaki ilişkileri görebilme.
3. Şekil – Uzay Yeteneği:
a. Şekil algısı: Nesnelerin, resimlerin veya geometrik şekillerin detaylarını algılama, nesneler, resimler veya şekiller arasında gölge, genişlik, boy vb. özellikler yönünden farkları görebilme.
b. Uzay ilişkilerini görebilme: açımı verilmiş bir cismin kapalı halini görebilme veya tersini yapabilme.
1. Renk Algısı: Renkleri tanıma, renklerdeki benzerlikleri ve farları algılama, aynı renkteki iki cisimde ton farkını görebilme.
2. Bellek: Sözcükleri, sayıları, sembolleri çabucak belleme ve uzun zaman hatırda tutma.
3. Ayrıntıyı Algılama: Çevredeki uyarıcıları ve aralarındaki farkları çabucak ve doğru bir şekilde algılayabilme.
4. Mekanik Yetenek: Bir alet veya makinenin çeşitli parçaları arasındaki ilişkiyi, bir aletin işleyişindeki temel ilkeyi görebilme, onarabilme, bir şemaya göre bir aleti kurabilme.
5. El Becerisi:
Elleri ve kolları kolaylıkla ve ustalıkla hareket ettirebilme, nesneleri kaldırma, döndürme ve yerleştirme hareketlerini çabuk ve düzgün bir biçimde yapabilme.
6. Parmak Becerisi: Parmakları doğru ve hızlı bir biçimde kullanarak küçük objeler üzerinde çalışma, çok ince işleri yapabilme.
7. El – Göz İşbirliği: Eli ve gözü birbirleriyle uyum halinde ve hızlı bir biçimde kullanabilme, ipliği iğne deliğinden geçirme gibi işleri çabuk ve doğru bir şekilde yapabilme.
*İLGİ: Dikkati öncelikle belirli bir şey üzerinde toplama eğilimidir. Belirli bir olay veya etkinliğe yakınlık duyma, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma şeklinde de ifade edebiliriz. İlgi çocuğunuzun hoşlandığı şeyi bize gösterir. Çocuğunuzun hoşlandığı konular, meslek seçiminde dikkate alınması gereken konulardır. Çünkü iş doyumu meslek seçiminin merkezinde yerini alır. Mesleğimiz yetişkinliğimizde hayatımızın bir parçası olur. Mesleki başarımız bize doyum sağlar.
İlgi meslek seçiminde tek başına başvurulacak bir kavram değildir. Çünkü çocuğunuz bir konuya ilgi duyabilir fakat o konuda yetenekli olmayabilir. Yeteneği olmadığı için o alanda fazla verimli olmayabilir. Başarısızlıklarla karşılaşmaları hayal kırıklığı yaşatabilir. Pişmanlıklarla dolu bir yaşantının içinde kendini bulabilir.
Çocuğunuzun bir alana yeteneği var diyelim. Fakat o alan çocuğunuzun ilgisini çekmiyor. Bu durumda da çocuğunuz mesleki yaşamından pek memnun olmayabilir. Başarılarını başarı gibi görmeyebilir. Mesleki tercihlerde aradığımız şey hem ilgisinin hem de yeteneğinin olduğu mesleklere çocuğunuzu yerleştirmek.
İlgiler şu başlıklar altında incelenmiş.
1. Temel Bilim: Fizik, kimya, biyoloji gibi bilimlerin konusunu oluşturan olayları incelemekten hoşlanma.
2. Sosyal Bilim: Sosyoloji, antropoloji, psikoloji, tarih gibi bilimlerin konusunu oluşturan olayları incelemekten hoşlanma.
3. Canlı Varlık: Hayvan ve bitkilerin yaşayışını incelemekten, onları yetiştirip üretmekten hoşlanma.
4. Mekanik: Çeşitli alet ve makineleri incelemekten, onarmaktan, işletmekten, alet ve makine yapmaktan hoşlanma.
5. İkna: Başkalarına düşünceleri aktarmaktan, belli bir amacı gerçekleştirmek için başkalarını etkilemekten hoşlanma.
6. Ticaret: Alım satım işleri ile uğraşmaktan, ticaret yolu ile kar elde etmekten, bir malı müşteriye tanıtıp satmaktan hoşlanma.
7. İş Ayrıntıları: Ayrıntılar üzerinde çalışmaktan, her işi günü gününe yapmaktan, her şeyi düzenli tutmaktan hoşlanma.
8. Edebiyat: Her türlü edebi eserleri incelemekten, eleştirmekten, edebi eserler yazmaktan hoşlanma.
9. Güzel Sanatlar: Resim, heykel gibi plastik sanatlar ve el sanatları ile ilgili eserleri incelemekten ve bu tür eserler üretmekten hoşlanma.
10. Müzik: Bir müzik aleti çalmaktan, müzik dinlemekten ve beste yapmaktan hoşlanma.
11. Sosyal Yardım: Hasta, yoksul ve sakat insanlara yardım etmekten ve onların sıkıntılarını azaltmaktan hoşlanma.
*Becerİ: Elinden iş gelme durumu şeklinde açıklayabiliriz. Çeşitli uygulamalarla bireyler yeteneklerini beceriye dönüştürür, deneyimlerle de becerilerinde ustalaşabilirler.
ÖZET NİTELİĞİNDE NOTLAR